Eğitimin piyasalaşmasının doğurduğu sonuçları Kafkaesk bir tarzla kurgulayan Furkan Doğan gerçek ile düş arasındaki ince çizgiyi kırarak öğretmenlerin ve öğrencilerin yaşamlarını anlatıyor. "İnce parmakları dişine gittiğinde ellerinin tükürükle dolu olduğunu gördü. Tükürük bezleri sandığından daha hızlı çalışıyordu. Dişinin ağrısı
suratını ekşitiyor ve onu çileden çıkartıyordu. Bir yanda ise elinde öz geçmişi iş arıyordu. Zaman zaman tükürük damlaları kâğıtlara sıçrıyor ve kâğıtlara bir gözyaşı düşmüş gibi oluyordu."