Osmanlı resim sanatının bir türü olan duvar resimleri 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren önceleri başkentte ardından Anadolu ve Rumeli'de görülmeye başlanmıştır. Anadolu'daki örneklerde manzara kompozisyonları da görülmekle birlikte genel eğilimin "kutsal mekân" tasvirlerinden oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu anlamda mimari tasvirli duvar resimlerinde en çok işlenen betimlenenin başında da Kâbe ve cami tasvirleri gelmektedir. Dini yapılarda karşımıza çıkan cami tasvirlerinin genellikle İstanbul ve Edirne'deki prestijli yapıların betimlemeleri olduğu görülmektedir. Denizli camilerindeki tasvirler adı bilinmeyen sanatçıların başkent imgesinde ortak bir kültürel bellekten beslendiklerini göstermektedir.