Yüksek bordaya ve kürekli gemilere nispetle muazzam bir ateş gücüne sahip olan kalyonlar 1682 yılından itibaren Osmanlı Donanması'nın ana savaş gemisi olarak kabul edilmiştir. 1701 Bahriye Kanunnâmesi ile donanmada en az 40 kalyonun mevcut bulunması hedeflendikten sonra ise kalyon inşası Tersâne-i Âmire'nin dışında da yaygınlık kazanmaya başlamıştır. 18. yüzyıl boyunca kalyonların imal edildiği tezgâh sayısı giderek artmış bazı dönemlerde inşalar Tersane-i Âmire'den ziyade taşrada yoğunlaşmıştır. Yüzyılın ilk üç çeyreğinde Osmanlı taşra tezgâhları içerisinde en çok kalyon inşa edilen tezgâhlar ise Sinop Rodos ve Midilli olmuştur. Bu kitap ilgili taşra tezgâhlarında kalyonların inşası için gerekli organizasyonun detaylarına odaklanmıştır. Yıllar alabilen bir kalyonun inşa sürecinde; gerek malzemelerin temini gerek işçilerin tedariki meselelerinin nasıl gerçekleştirildiği örnek olaylarla gözler önüne serilmiştir. Tüm bu organizasyon içinde Osmanlı merkez-taşra ilişkilerinin boyutları yanında Osmanlı idaresinin önceki yüzyıllarda edindiği tecrübenin 18. yüzyılda taşrada kalyon inşa organizasyonuna nasıl aktarıldığı da ortaya konulmaktadır.