Din olgusu geçmişten günümüze birçok alanı etkileyen unsurların başında gelmiştir. Din insanlar üzerinde kimi zaman rahatlatıcı etki bıraksa da kimi zaman da kendi çıkarları doğrultusunda imtiyaz elde etmek isteyen insanların başvurdukları bir araç olmuştur. Dini sınıfa mensup bu insanlar çoğu zaman devletlerin yıkılmasına giden süreç içerisinde en önemli aktörler olmuşlardır. Arkeolojik buluntular ve çivi yazılı tabletlerden anladığımız kadarıyla bu tarz sorunların ilk örnekleri Sumer şehirlerinde görülmüştür. Yüksek rütbeli rahiplerin elde etmeye çalıştığı mutlak güç Sumerlilerin sonunu getiren sürecin fitilini ateşlemiştir. Kendilerinden sonra kurulan devletlerin çoğu da aynı hataya düşmüş ve bir kültürel alışkanlık olarak devam eden tapınak özerkliğini kabul etmiştir. Bu durum özellikle Hititlerin ortaya çıkması ile farklı bir boyut kazanmış ve tapınakların nüfuzu yavaş yavaş kırılmıştır. Eski Yunan'da ise tapınaklar asıl amaçlarının çok ötesinde korunaklı kasa rolüne bürünmüş paranın muhafaza edildiği bir banka rolüne bürünmüştür.