Kentlerin bilinçli bir şekilde oluşturulması dönüştürülmesi ya da yok edilmesi neredeyse insanlık tarihi kadar eski olsa da kavramsal olarak "kentsel dönüşüm"ün hümanist bir yaklaşım şeklinde ortaya çıkışı 20. yy.ın başlarına rastlamaktadır. Sanayi Devrimi sonrasında Avrupa'nın büyük kentlerinde işçi sınıfının içinde bulunduğu insanlık dışı koşullardan dolayı birçok düşünür tarafından kentlerin iyileştirilmesi üzerine tartışmalar geliştirilmiştir.
Her kent kendisine ait bir dil ve gramer geliştirerek dönüşümünü sağlar. Kent planlamacılarının dönüşüm planlarını kentin içerisinde yaşamanın ve ona tutunmanın yolunun kentin dili ile gramerini çözmekten geçtiğini bilerek yapmalarında fayda vardır.