Korkmak mı? Neyden? Kendimizden mi? Gerçeklerimizden mi? Kaderimizden mi?
Biz deprem ülkesiyiz... Gayet net gayet emin ve çok gerçekçi bir cümle... Peki sadece gerçek bir cümle olarak mı kalmalı? Ya gereklilikleri; tıpkı sabah kahvaltısı gece uykusu gibi yerine getirilmesi gerekenler?
Önce İstanbul sonra Van en son Elâzığ... Korktuk; önce kendimizden ya bir daha nefes alamazsak! Sonra gerçeklerimizden ya bir daha deprem olursa? Sonra da Kaderimizden kaçamayacağımız kaderimiz yani "Deprem..." Bu kitap deprem oldu demek için yazılmadı aslında deprem yine olacak demek için yazıldı. Korkmayın diye klişe bir uyarı için de yazılmadı bu kitap aslında korkun korkalım... Korkalım ki korkularımızın üstüne gidebileceğimiz önlemler ortaya çıkarabilelim. Sağlam bina yapmak sağlam zihniyetle mümkündür. Önce zihinler sağlamlaştırılmalı sonra da binalar... Unutmayın enkaz altında en çok pişmanlıklarımız ve yapamadıklarımız kalır...