Edith Durham 1900'de başlayıp on beş yıl boyunca hemen her yıl tekrarlamış olduğu uzun süreli ziyaretlerinde Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki hükümranlık alanlarında Avrupalı büyük güçlerin de muvafakatiyle esas hedefi İstanbul olan Rusya tarafından nihaî bir hareketliliğin başlatılmış olduğu fırtınalı dönemde uluslararası yardım kuruluşları adına faaliyet gösterme için Balkanları at sırtında şehir şehir köy köy dolaşmış bir seyyah-gözlemci yazardır. Durham bu seyahatleri sırasında yerli yöneticiler ve halktan kişilerle olduğu kadar bölgedeki diplomatik temsilcilikler askerî personel ve yabancı gazetecilerle de yakın temas içinde olmuş Balkanların yangın yerine dönmüş olduğu bu yirmi yıl (1900-1920) boyunca bir yandan onlardan bilgi edinip gözlemlerini derinleştirirken bir yandan da başta İngiliz diplomat ve devlet adamları olmak üzere büyük güçlerin bölgeye ilişkin politika ve tutumları konusunda onlar üzerinde kısmen de olsa etkili olabilmiş bir kişidir.
Tarih boyunca çevrimler hâlinde tekrarlanagelen Balkan Açmazı'nın bu kitapta sözü edilen yirmi yılı Osmanlı açmazının da son yıllarını kapsar. Aslında aynı açmaz dönem dönem her Balkan ülkesinin ve bölgede nüfuz kurup-derinleştirme hedefindeki güçlerin açmazı olmaya adaydır çünkü bölgenin kendine has değiştirilemez kırılma dinamikleri vardır. Neredeyse herkesin gözü her yerdedir. Bundan dolayı da her toplum kendi yıldızının parlamasını gözler; yıldızı parladığında ise onun için vakit artık rövanş vaktidir; gözde olan yerler el değiştirir intikamlar alınır. Bu bölgedeki toplumlar için olduğu kadar emelleri bölgeye uzanmış güçler için de önemli ölçüde böyledir.
Kitaba ismini veren 'açmaz' büyük güçlerin bölgeye ilişkin nüfuz alanı genişletme ve hatta toprak ilhak çabaları kadar 'fırsat bu fırsattır' diyerek sırtlarını bu büyük güçlere yaslamış ve ırkçı hassasiyet kadar ortodoksluk şemsiyesini de kullanan kendi ikbal arayışlarının peşindeki yerel aktörler olarak Sırp Yunanlı Bulgar ve Karadağlı prens ve kralların Türk hükümranlığı altındaki topraklarda (Bosna-Hersek Makedonya ve Arnavutluk) tutuşturduğu yangın şeklinde tezahür etmiş olan açmazdır. Bu açmazın söz konusu yirmi yılı (1900-1920) Balkan yangınının Osmanlı Devleti de içlerinde olmak üzere üç büyük imparatorluğun tasfiyesinin hızlanmasına büyük katkı yaptığı bir dönemdir.
Balkanlar'da olanın ve olabilecek olanın arkaplânını anlamada altın anahtar rolü oynayabilecek bilgi ve tespitler sunan kitabın konu ettiği açmaz bölgeye özgü potansiyeller olarak etnik dinî ve siyasî nitelikte kırılma hatlarına sahiptir ve bu hatlar hâlen de kolaylıkla hareketlendirilebilme niteliğine sahiptir. Dolayısıyla bu açmazın son safhası henüz görülebilmiş değildir ve belki de hiç görülemeyecektir. Aslında Balkanlar Büyük Oyunu'nun oynanan ve oynanabilen perdesi Ortadoğu'da da olduğu gibi hep 'sondan bir önceki' perdedir. Bu kitap Balkan Savaşları'nın ve Birinci Dünya Savaşı'nın da içinde gerçekleşmiş olduğu bir dönemi ve dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin tasfiyesindeki ana etkenlerden birisini anlayabilmenin olduğu kadar bu açmazın genel temel dinamiklerini anlayabilmenin de anahtarlarını vermektedir.