Otuz üç yıl gibi uzun bir hükümdarlık devri geçiren II. Abdülhamid Osmanlı İmparatorluğu'nun büyük tehditlerle karşı karşıya kaldığı bir dönemde saltanat sürmüştür. Nitekim çok sayıda tarihçiye göre Sultan II. Abdülhamid dönemi Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi bakımdan en çetin dönemi olmuştur. Avrupa'nın Büyük Güçleri ile süren mücadeleler Ermeni ve Rum komiteleri başta olmak üzere çeteci oluşumların faaliyetleri dünyanın dört bir yanından gelen suikast haberleri ile zirveye tırmanan güvenlik endişeleri bilhassa 1890'larda oldukça yaygınlaşan kolera gibi salgın hastalıklar ve daha sıralanabilecek onlarca farklı tehdit bu dönemin neden "çetin" bir dönem olarak tanımlandığını ortaya koyar. Üstelik bu tehditlere imparatorluğun içinde bulunduğu iktisadi ve mali problemler de eklenince büyük bir açmazla karşı karşıya kalındığı anlaşılmaktadır. Problemlere 19. yüzyılın doğasından kaynaklanan toplumsal sıkıntılar da ilave edilebilir. Fakat siyasi mali ve sosyal tüm bu sıralanan ve sıralanabilecek problemler bir anlamda "görünür ve tanımlanabilir problemler"dir ve arka planda gizli görünmeyen farklı birçok tehdit bulunmaktadır. Elinizdeki bu eser II. Abdülhamid dönemine ait görünmeyen ve gizli kalmış tehditleri örtülü yürütülen casusluk faaliyetlerini ve bu faaliyetlere nasıl karşı koyulmaya çalışıldığını irdelenmektedir. Osmanlı kaynaklarına göre gizli komitacılık faaliyetleri ihtilal/karışıklık çıkarma girişimleri Osmanlı coğrafyası ve askeri tesisleri hakkında bilgi toplama illegal oluşumlara silah ve para dağıtımı stratejik muhabere kayıtlarını ele geçirme ve 19. yüzyıl dünyasına ait bir yenilik olan fotoğraf casusluğu en sık karşılaşılan casusluk türleri arasında yer almaktadır. Araştırmacı-yazar Dr. Emre Gör'ün Osmanlı arşiv kayıtlarını inceleyerek hazırladığı bu kitap 1876-1909 yılları arasında Osmanlı ülkesinde meydana gelen casusluk faaliyetlerini ve bu faaliyetlere yönelik yürütülen casusluğa karşı koyma çalışmalarını ele almaktadır.