Yaşadığımız hayatı anlama anlamlandırma ve açıklamak için kavramlara başvururuz. Kavramlar şiir dizeleri gibi az sözle çok şey anlatmak üzere görev yüklenirler. Fakat insanlığın bugün geldiği noktada postmodern anlayışlarında etkisiyle kavram kargaşasının (mefhum buhranı) hayli arttığı bir zaman diliminden geçmekteyiz. Tek bir kavram üzerinden farklı okumalar yapılmakta değişik açılımlar sağlanabilmektedir. Ya da aynı sözcük kişiler nezdinde kişi sayısınca anlam kazanabilmektedir. Küreselleşme de buna namzet bir kavramdır. Bu bağlamda kavram üzerinde çok tartışılan farklı anlam ve değer yüklenen değişik tanım ve nitelemelere konu olan bir kavramdır. Küreselleşme konusundaki literatürün genişliğine ve kavramın oldukça popüler olmasına rağmen küreselleşmenin ortak bir tanımı yapılamamıştır. Bu problemin yaşanmasında etkenlerin artması tanımlama güçlüğünü ortaya çıkarmaktadır. Yapılan tanımlamalarda bir şeyler sürekli eksik kalmaktadır. Çok yönlü bir alan olması birçok etkeni bir anda düşünmeyi gerektirmektedir. Günümüzde birçok olgu küreselleşmeden bağımsız olarak ele alınamaz olmuştur. Küreselleşmenin bir yandan bütün milletleri kapsadığı öne sürülürken bir yandan da "büyük güç" olarak adlandırılan ülkelerin işine yaradığı öne sürülmektedir.