Önceleri ince ince atıştıran derken yeri göğü beyaza boyayan bir tipidir vuruyor ormanı sığınaktaki cılız ateş çalı çırpıyla harlanıyor. Amansız Polonya kışı hem partizanların hem de düşman askerlerinin kanını donduruyor; bıkkın homurtular alaycı kahkahalar kanlı öksürükler ve ateşin o tatlı çıtırtıları kar sessizliğinin altında eziliyor. Ama yine de köknar ağaçları arasında soğuğa açlığa ve çaresizliğe inat umudun ve özgürlüğün ezgileri söyleniyor...
Polonya'da Bir Kuş Var savaş tüm şiddetiyle sürerken aşkı tadıp edebiyata müziğe sığınan genç bir delikanlının partizanların yanında ormanın kalbinde okullarda öğretilmeyen hayat dersleriyle dolu mücadelesinin hikâyes idir. İkinci Dünya Savaşı'nın kaderini belirleyecek nihai çarpışmaları bekleyenlerin Stalingrad'dan yükselecek zafer çığlıklarına kulak verenlerin dostluktan dayanışmadan ve sanattan vazgeçmeyenlerin Polonya göklerinde kanat çırpan özgür bir kuşa duyduğu inancın tecellisidir.
Romain Gary'den önemli olan hiçbir şeyin ölmeyeceğine canı gönülden inananlara; direnişi ve yaşamı onurlandıranlara bir saygı duruşu...