Lacivert gecenin koynunda parlayan cesur yıldızlar beyaz ışık halelerini giyinmiş dolunayın etrafında inci gibi çizilmişlerdi. Kafamı Anıl'ın omzuna yaslayıp berrak gökyüzünün tasasız rengine daldım. Araya gizlenen kara bulutları bilerek görmezden geliyordum; arkamdaki vücudun sıcaklığı beni olağan olumsuz etkilerden sakınıyordu âdeta.
Kalbimin etrafını kuşatan kirin ve bataklığın ortasında açan nilüfer çiçeği gibi temiz ve mucizeviydi. Taç yapraklarına değen tozu kiri tutmazdı. Peki ya benim lekeyle dolu çocukluğumu özümseyebilir miydi?
Dehşet dolu bir gecenin ardından yetimhaneye yerleştirilen küçük bir kız çocuğunun kaderi onu şefkatle merhametle bağrına basan koca yürekli bir ailenin yanında değişmeye başlar. Kaderin ona çizdiği ikinci yoldadır artık Güneş. Kalbine mühürlediği sevdiceği ise hep bir adım ötesinde...