"Bilinir ki bir oyunun dramatik yapısı esinlenilen bir heyecanla ortaya çıkar. Bir olay bir bakış bir tutum bir davranış bir söz bir duygu bir düşünce bir görüntü bir tinsel durum esin kaynağı olabilir. Devrimci tutsaklar ise yaşadıkları ya da tanık oldukları dönem ve koşullar düşünüldüğünde bir değil binlerce esin kaynağına sahiptirler. Dört bir yanları dramatik durum ve gelişmelerle sarılı olan tutsaklar açısından "esin beklemek" sözcüğü sadece espri malzemesi olarak kullanılabilir. "Ne bekliyorsun?" "Esin!" "Ben de otobüs bekliyorsun sandım!" Bu kadar... Onlar sadece hangi esin kaynağını oyunlaştıracaklarını tartışmıştır."