Bizler bu dünyada kalabalık olarak yiyip içen oturup kalkan gülüp eğlenen ancak esasında yalnız yaşayan insanlarız. İçinde bulunduğumuz buhranları nasıl aşacağımızı bilemezken bir yandan da insanlara bu buhranları göstermemek adına büyük çaba harcıyoruz. İçten içe duyduğumuz hatta farkında bile olmadığımız
duygularımızı (kendini değerli hissetme huzur güçlü olma umutlu olma vb.) insanların yanında değişik maskeler takarak onlarla girdiğimiz iletişimlerde gidermeye çalışıyoruz. Ancak her Müslüman'ın bilmesi gereken şey şudur ki çağlar ötesinden bize tüm beşerî yönleriyle yol gösteren bir "Rehber"imiz var. Bizler bu dünyaya bu kadar dalmışlık ve bu dünyada bu denli kaybolmuşluğumuzda her ne kadar O'nu (sallallahu aleyhi vesellem)
özlemeye dahi yüzü olmayan bir ümmet haline gelmiş olsak da şefaatine nail olmayı umut ettiğimiz Rehberimiz'i O'nun (sallallahu aleyhi vesellem) yaşadıklarına acılarına sevinçlerine yaşadığı olaylara verdiği tepkilere bakarak tanımalı gördüklerimizi bize tutulmuş birer ayna
olarak değerlendirmeliyiz.
40'lar Kulübü olarak âcizane sözlerimizle başta kendimiz
olmak üzere bu kitaba gözleri dokunan bu kitap vesilesiyle
gönüllerine eriştiğimiz tüm insanlara O'nu (sallallahu aleyhi vesellem) değişik yönleriyle anlatıp O'nun (sallallahu aleyhi vesellem) izinde bir yol açmaya gayret ettik. O halde buyurun Allah'ın izniyle Efendimiz'in (sallallahu aleyhi vesellem) yaşantısından dökülen nur damlalarının
aydınlığına erişelim. Efendimiz'i tanıyıp kendimize yol gösterelim...