68 Kuşağı gençlik liderlerinden Mahir Çayan ve bir grup arkadaşı 30 Mart 1972'de Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde saklandıkları bir evde yakalandı. Olayda Çayanların Deniz Gezmiş'in asılmasına engel olmak için rehine olarak kaçırdıkları 2 İngiliz 1 Kanadalı NATO görevlisi dâhil toplam 13 kişi öldürülmüş sadece Ertuğrul Kürkçü sağ kurtulmuştu.
Kızıldere'de doğan ve olaya çocuk yaşta tanık olan gazeteci Dursun Eroğlu uzun yıllar sonra yaşadıklarını tanıklıklarını anlatıyor.
Pek çok soru işaretiyle tarihe geçen olayın objektif tarafsız bir yaklaşımla aydınlanmasına katkı sağlamayı amaçlayan yazar kitapta doğduğu köyü oradaki yaşamı Mahir Çayanları saklamaya götüren kültürel değerleri anlatıyor. Tarihi gerçekler akıcı sade bir dil ve samimi içten tanıklıkla bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriliyor.
Yazar bir bakıma toplumsal değişim için yola çıkan gençlerle siyasilerin ve devlet bürokrasisinin açmazlarına ayna tutuyor.
Tamamen gerçeğe yaşanmışlıklara dayanan kitabın ilk bölümü kendi tanıklıkları.
İkinci bölümde ise olaydan sağ kurtulan tek kişi olan Ertuğrul Kürkçü ile onları saklamaya çalışan köy muhtarı Emrullah Aslan ve o sabah kuşatılan evdeki çocuklardan Selahattin Aslan ile yapılan söyleşilere yer veriliyor.