İslâm düşünce mirasının güçlü bir taşıyıcısı ve temsilcisi olan Osmanlı tarih sahnesine çıkmasının hemen ardından İslâm medeniyetinin lokomotifi hâline gelmiş ve tevarüs ettiği bilimsel imkânları yeni bir terkiple neredeyse son asra kadar sürdürmeyi başarmıştır. Osmanlı siyasî ve ilmî gücü sayesinde sadece İstanbul ve Anadolu merkezli entelektüel faaliyetlere değil İslâm coğrafyasında üretilen bilimsel etkinliklere de hız kazandırmayı başarmıştır. Ancak üstlendiği bu kritik role rağmen Osmanlı ilim ve fikir dünyasını özellikle de temel kaynaklarından hareketle ve kuşatıcı bir perspektifle ele alan çalışmaların sayısı oldukça sınırlı görünmektedir.
Bu ihtiyacı kapatma hususunda müşterek bir katkı sunmak üzere hazırlanan Osmanlı'da İlm-i kelam İslam düşünce tarihinin ihmal edilen bir sahasını farklı konulara odaklanan yazılar üzerinden aydınlatmayı amaçlamaktadır. Altı ayrı bölümden oluşan çalışma; Osmanlı kelam geleneğinin muhtevası temel özellikleri ve meseleleri âlim profilleri ve yazı geleneklerini içeren inceleme yazılarının yanı sıra yine bu coğrafya dahilinde kelam-felsefe ilişkisi mezhebî karşılaşmalar kelam karşıtlığı modernleşme ve mevcut literatürü konu alana araştırmaları da bünyesinde barındırmaktadır.