Hayatın koşturmacasına kapılıp giderken aklımıza dahi gelmeyen ancak hasta olduğumuzda ya da yakınlarımızdan birinin acı haberini aldığımızda hatırladığımız ölüm kimileri için bir son kimileri içinse bir başlangıçtır. Fakat ne olursa olsun her zaman korktuğumuz bir şeydir. Özellikle de söz konusu olan anne-babamız veya çocuklarımızsa...
Anne-baba kaybı yaşın ilerlemesi ve ölüm fikrine alışılması açısından yetişkinler için kabullenilmiş ve kaçınılmaz bir son olarak görülebilir. Ancak kaybın yetişkinlerde bıraktığı iz anne-baba ile kurulan bağ ve ilişkilerle bağlantılı olarak değişiklik gösterir.
Zehra Işık da bu kitabında anne-babasını kaybetmiş birçok yetişkin ile görüşmeler yaparak bu izlerin peşine düşüyor ve dinin kayıplarla başa çıkma konusundaki işlevini sorguluyor. Yetişkinlerin anne-baba kayıplarına dair konuşmalarını da içeren Ölümle Büyümek kitabını okurken ifadelerin gerçekliğiyle sarsılacak ve kendi anne-babanızla ilişkilerinize dair bir şeyler bulacaksınız.