"Türk aydını Türkiye'de kullanılan Türkçeyi Tanzimat'a kadar "Türkî" yani Türkçe olarak adlandırdı. Tanzimat Fermanı sonrasında önerilen Osmanlı kimliğine paralel olarak "lisan-ı Osmanî" ve Osmanlıca adlandırması yayıldı. Şemsettin Sami ise buna karşı çıkar. Der ki "Bizim dilimiz niye lisan-ı Osmanî olsun? Bu dili ta Orta Asya'dan getirmişiz. Kadim Türk dilidir. Bu dilin adı lisan-ı Türkî'dir." Şemsettin Sami'nin bakışı doğru ve ilmîdir. Dilin adı Türkçedir. Tarihî dönemlerini adlandırmak bilimsel çalışmaların işidir."
Prof. Dr. Hayati Develi
"Artık Türkçeyi bilmeyen ana dili Almanca olan Türkçeden tamamen kopmuş Türkçeyi unutmuş nesiller yetişiyor. Bunu önlememiz lazım. Devletimiz bununla ilgili tedbirler alıyor. Mesela Türk nüfusunun yoğun olduğu ülkelere Türkçe ve Türk kültürünü öğretmeleri için öğretmenler gönderiyoruz. O ülkelerle iş birlikleri yapıyoruz. Eğitim anlaşmaları imzalıyoruz. Ancak bunların yeterli olmaması halinde uygulanabilir ve sürdürülebilir yeni önlemler de almak durumundayız."
Prof. Dr. Cemal Yıldız