YAŞANMIŞ GERÇEK BİR HAYAT HİKAYESİ...
Bekir küçük yaşta yetim kalmış. Yuvasız kuşlar misali orada burada yaşayıp durmuş kendisine sahip çıkan bağrına basanı olmamıştı. Bekir çok zor şartlar altında yürekleri yakan bir yaşam sürüyor bir öğün yemek bulsa diğer öğünde kuru ekmek bile bulamıyordu. Kara lastik ayakkabılarının sağı-solu yırtık altları delik-deşik gömleğinin düğmeleri yok koltuk altları sökük ayağındaki pantolonu desen yıkanmaktan rengi solmuş farklı renklerde yamalar ile dolu durumu içler acısıydı... Okul yok öğretmen yok aile sevgisi nedir hiç bilmemiş. Anasına babasına sarılıp bir kere olsun öpmemiş "anam babam" diyememiş. Ne anasının şefkatini ne de babasının terini ılık nefesini yüreğinde hissetmemişti. Ne zaman yetimliği aklına gelse ellerini semaya açar "Yarabbi çocukları yalnız sahipsiz bırakma" diye dua eder "Keşke herkesin olduğu gibi benim de anam babam olsaydı da yatsaydım kucaklarına sarılsaydım koca yüreklerine" derdi.
...
Genç Bekir'in onca çaresizlik ve yokluk içerisinde Esma'ya olan sadakatini ve aşkını geç de olsa bulduğu anne kokusu kızkardeşine düşkünlüğünü ve zorlu hayat mücadelesini değerli yazar Eyyup Ceran'ın masalsı anlatımıyla bir solukta okuyacaksınız.