Necil Sabit uzak akrabalarından olan bir kızla evlenmeye karar verince yaşadığı hovarda hayatına tövbe edip iyi bir aile erkeği olmaya karar verir. Evlenmek istediği aile kızının yanında acemi bir erkeğe döner. Ne konuşacağını nasıl davranacağını bilemediği gibi avuç içleri bile terler. Her türlü işini gören İstanbul'a ve hayata dair çok şey bilen Zahit Efendi bir gün bu kız hakkında tüm bildiklerini anlatır.
Öğrendikleri ile bocalayan Necil Sabit bir gece yaşadıkları sonrasında söylediği şu cümle aslında birçok şeyi açıklar:
Necil Sabit birden ayağa kalkmıştı:
Hayır... Kimsenin suçu yok... Birtakım işsizleri beslediğim onlara baktığım için kabahat bende... Çünkü onları işsizliğe alıştırdım ahlâklarını bozdum... Bir sürü kahpe aşüfteleri affettim onlar yüz buldular tabiatıyla peşimi bırakmadılar. Kabahat kimde? Yine bende! Hangi birini sayayım... İşte bu iki kadın bizi zorla mı baştan çıkardılar? Soruyorum silâh mı çektiler? Ne yaptılar? Gevşeyen biziz... Haydi şimdi kovsana bakayım. Vaziyeti olduğu gibi kabul ediyoruz. Çünkü zayıf insanlarız!
Göğsünü yumrukluyordu:
Bütün suç benim... Kalbimin suçu! Cezayı da ben çekeceğim!