Kişileştirme sanatının belirgin bir şekilde kullanıldığı Yeryüzünden Geçerken'de kutsal kitaplardan ve tasavvuf kültüründen beslenilerek insanlığın gidişatı çağımızın temel sorunları insanoğlunun Tanrı fikrinden uzak bir yaşayış içinde bulunması özgürlük tutsaklık manevi derinlik aşk ve sevgi doğanın doğal bir şekilde kavranışı çocuk ve çocukluk konuları işleniyor. Muhayyel bir kurtuluş umudu insanın Tanrı'yla olan bağı manen çöküşü ve Tanrı'dan uzak kalışı kötücül ve şiddete meyyal doğası zulmü vb. konular dualar ve yakarışlar eşliğinde coşkun bir duyarlılık ve kendine özgü bir anlatımla roman formuna kavuşuyor.
Mine Durukan Ersöz'ün kaleminin en belirgin özelliği bu konuları kendiliğindenlikle doğal bir biçimde dile/yazıya kavuşturması kelime/anlam/biçim oyunlarından sıklıkla uzak durmasıdır.
Yeryüzünden Geçerken adlı bu nadide esere Blake'in "Kaplan" şiirinin bugünün dünyasında yeniden ve hacimli bir anlatımla güncellenmiş hâli demek de mümkündür.
Muhammed Yıldırım
Neşe içinde oynayan dans eden büyümüşlerin büyütmesine ihtiyacı olmayan çocuklar özgür hayvanlar tabiatın sahibi değil onun bir parçası olduğunu idrak eden dost insanlar... Mine Ersöz'ün dünyası hepimizin dünyası... Onun gönlünden kalemine... Kaleminden dileğine gerçeğe...
Nitekim
Kim istemez kim?
Ayşe Energin