Mutlak nizam ve nizam kaynağı olan Allah'ın tüm eserleri bu ilahi özün bir yansıması olarak var olmuştur. Bu çerçevede öz akıl sahibi olan insan doğru bir okumaya başvurduğunda kendisini evrendeki ahengin kaynağı olan Hakka teslim ettiği gibi kevnî ahengin sözel ifadesi olan "kitâb"a da teslim eder. Çünkü ilahi ahenk ve yasa maddeyle buluştuğunda nasıl alem husûle gelmişse sözle buluştuğunda da "kitâb" meydana gelmiştir. Bu durum Kur'an'ın bütününde ve parçalarındaki mutlak düzen ve ahenge işaret etmektedir. Bu çerçevede evrenin anlaşılması nasıl ondaki ahengin tespit edilmesi ile mümkünse Kur'an'ın doğru anlaşılmasının da en küçük sözel biriminden en büyüğüne kadar ondaki anlamların tahlil edilmesi ve parçaları arasındaki münasebetin kurulmasıyla mümkündür. Bu gerçek Sâd suresi özelinde sunduğumuz konulu tefsir çalışmasının ana sâiki durumundadır. Bu sâik ve motivasyonla çalışmamızda Sâd suresi bir bütün ve o bütünle uyumlu parçalar ekseninde ele alınmaya çalışılmıştır. Evrendeki varlıkların görünür işlevi dışında başka işlevleri kuşanmış olması gerçeğinin motive edici gücüyle de konumuz olan surenin kavramları çok anlamlılık ve çağrışım zenginliği açısından incelenmiş ve bu durum surenin mesajına katkısı açısından değerlendirilmiştir.