"Elinizdeki deneme kitabı Türk siyaset hayatında kamplaşmaya yol açan yaşam tarzı çatışmasının psikolojik sosyopsikolojik yönü başta olmak üzere tarihin derinliklerinden gelen faktörlerle çeşitli açılardan sorgulanmasına hasredildi.
Temel sorumuz şu: Türkiye'de siyaset ortamını zehirleyen nedir? Ait olduğumuz grupların yaşam tarzı ve değerlerine iman etmişçesine fanatik olarak sorgulamadan bağlılığımız mı? O zihinsel çerçevenin tabir caizse hapishanenin dışına çıkmayı bir an olsun düşünemememizin nedeni Nietzsche'nin dikkat çektiği ait olduğumuz gruptan aforoz edilme korkaklığı menfaatçilik boş vermişlik tembellikten kaynaklanan "konformizm" mi?
Hizmet demokrasisi dediğimiz sistem niçin bu ülkede çalışmıyor? Nasıl oluyor da "Lağım içinde yaşarım ama yaşam tarzıma dokundurtmam" diyor insanlar? O lağım ortamında kendilerini medeni sanıp başkalarını da kendileri gibi yaşamaya zorluyorlar? Acaba bu tepki bin yıldır din simsarlarının atalarına yaptıklarını tersine döndürme hınç alma refleksi midir?
Metropollerde menşei belirsiz manipülasyonlardan bîhaber "çağdaş" ve "ilerici" iddialarla sokaklara dökülen yer yer diplomalı özenti lumpenlerin psikolojik derinliklerine inilmeden siyasetimizdeki nefret ortamının çözümlenmesi kolay olmayacaktır".