Hayat Gri Kemal Gündüzalp'in daha önce ikisi yayımlanmış Güz Yarası adlı üçlemesinin üçüncü ve son romanıdır. Bir kasabada başlayan çocukluğu ve ilk gençliğinden sonra Ankara'ya göçmüş olan Mustafa'nın kente karşın kentte varoluş kavgası ve tutunmasının öyküsünü anlatan Hayat Gri Türkiye'deki siyasal gerginliğin hatta çatışmaların başladığı 1970'lerin ortasında kendisini arama ve bulma sürecini anlatıyor. O güne kadarki tüm yaşamı aşk ve edebiyat üzerine kurulmuş hayatına anlam katan bu duygu ve etkinlikten başka bir şey düşünmeyen Mustafa'nın içinde bulunduğu koşullarda bilinçlenmeye başlayan bir insan olarak yaşamın dışına düşmemek için yepyeni bir yola geçmesiyle değişen dünyada kendine özel bir yer tutma çabası anlaşılır biçimde belirginleşiyor. Bu yeni yolculukta eski aşklarını ve ilişkilerini yeniden gözden geçirirken toplumsal birey olmanın sorumluluğuyla karşı karşıya kalıyor. "Sersem gibi dikildiğini ayrımsadı. Hemen anahtarını alıp asma kilide soktu. Dolabındaki dergilerden dolayı çekiniyordu. Kitap yüzünden birçok insanın 12 Mart'tan beri tutuklanıp cezaevlerine konduğunu biliyordu. O güne dek siyasi konularla hemen hemen hiç ilgilenmemişti. Dolabı açınca beden eğitimi eşofmanının dergilerin üzerinde olduğunu gördü. Yine de çok korkmaya başlamıştı. Asker tüfeğin ucuyla giysilerini karıştırdı. Eşofmana dokununca dergileri gördü." |
Yazarın ilk roman üçlemesi olan Güz Yarası'nın son kitabı olan
Hayat Gri genç bir insanın zor bir dönemde kendini arama ve bulmasının romanıdır.