Etra tam kıza her şeyin yolunda olduğunu söylemek için ağzını açtığı sırada mumya şeklinde bir iblis üzerine saldırdı. Labirentin üzerindeki duvarlardan üzerine atlayan iblisin sargıları yakıcı bir asitle kaplıydı. Sargılarıyla kırbaç yaptığı elini her kaldırdığında Etra bedeninde cam çizikleri gibi yakıcı kesikler hissediyordu. Kılıcının ilk darbesiyle mumyanın elini ıskalayan Etra Helen'in onlara doğru son sürat koştuğunu gördü. Kız yanlarına gelmeden bu iblisi yok etmek zorundaydı yere uzanıp takla atarak iblisin ayaklarını kesti. Koridorun ortasına çakılmış hareketsiz kalan mumya da şimdi Helen'in onlara doğru bodoslama koşuşunu fark etmişti. "Etra!" diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu kız. Etra "Daha aptal olabilir miydi?" diye söylenerek deri ceketinin iç cebinden çıkardığı safir hançerini mumyanın kalbine fırlattı. Olduğu yerde dağılıp küllere dönüşen mumyanın bedeni rüzgarla beraber labirentin koridorlarına dağıldı.