Ekonomik ve siyasi gücüyle "Afrika'nın devi" olarak nitelendirilen Nijerya 200 milyonu aşan nüfusuyla Afrika'da en fazla insanı sınırlarında bulunduran ülke konumundadır. 250'ye yakın etnik kabilenin bulunduğu ülkede birçok yerel dil konuşulmaktadır. Geçmişte tarım ürünleriyle denizaşırı güçlerin sömürgesi olan ülke bugün petrol ve doğal gaz kaynaklarıyla öne çıkmaktadır.
Derin tarihî geçmişi doğal zenginlikleri ve kültürel çeşitliliğine rağmen Nijerya bugün siyasi çekişmeler etnik ve dinî çatışmalar silahlı gruplar eğitim ve sağlık alanlarındaki çözülemeyen sorunlar ve ekonomik bunalımları ile gündeme gelmektedir. Bu anlamda kitabımızın başlığında da belirttiğimiz gibi Nijerya âdeta "zincirlere vurulmuş bir dev" olarak tanımlanabilir.
Diğer taraftan Afrika'nın siyasi ve ekonomik olarak en güçlü ülkelerinden Nijerya'nın Osmanlı Devleti ve Türkiye ile ilişkileri 5 asırlık geçmişe sahiptir. Bu ilişkiler 1960'da Nijerya'nın bağımsızlığını kazanmasına kadar kesintiler hâlinde ilerlemiştir. Türkiye'nin Nijerya'da büyükelçilik açmasıyla ise ilişkiler günümüze kadar farklı alanlarda sürdürülmüştür.
Batı Afrika ülkelerinden Nijerya'nın tarihî siyasi sosyolojik ekonomik ve güvenlik boyutlarının incelendiği ve Türkiye ile ilişkilerinin masaya yatırıldığı bu eser bir saha çalışması olması bakımından okuyucuya Sahra Altı Afrika'nın bir bölümü ile ilgili özgün bilgiler sunmayı amaçlamaktadır.