Bitmeyen bir hikayenin değişen oyuncularıyız sadece. Döndükçe dünya yaşamaya bakmalıyız. Yıldızlar kadar eski aslında ruhlarımızda. Arayışlarımız suslarımız durmalarımız isyanlarımız içinde hapsolduğumuz bedene bir devrim manifestosu. Uy gözlerini her gün doğumuna açtığında fısıltılara kulak ver. İzle yağan yağmurun ayak uçlarına düşen damlalarını. Yaz benim gibi bildiğin tüm kelimeri boş çizgili müsvedde kağıtlara. Yolculuğuma yoldaş ol hayat ver dizelerin arasında kaybolan kırık dökük yaralarıma. Öğren bu gün bir daha hiç yaşanmayacak döküldükten sonra takvimlerden. Yüzünü dön kendine kendin olmana izin verenlere. Anla hayat hikayen sadece bir bilmece.