Ünlü Fransız yazar Jules Verne'in kendi deniz seyahatlerinden ve dünyayı dolaşma tutkusundan esinlenerek kaleme aldığı Seksen Günde Devriâlem nesillerdir macera tutkunu okuyucuların hayal gücünü yakalamaya devam eden önemli bir klasiktir. Victoria Dönemi beyefendisi zengin Phileas Fogg üyesi olduğu Reform Kulüp'teyken okuduğu ve dünyanın çevresini seksen günde dolaşmanın artık mümkün olduğunu belirten bir makale üzerine diğer kulüp üyeleriyle tartışmaya başlar. Sonunda servetinin yarısını ortaya koyarak aynı süre içinde dünyayı kendisinin de dolaşabileceğini iddia eder. Yanına uşağı Passepartout'yu da alarak Hindistan'ın tehlikelerle dolu ormanlarından Kızılderili saldırılarına göğüs gerdikleri Amerika sınırı da dâhil olmak üzere pek çok farklı yere ulaşırlar. Phileas'ın bir soygunda şüpheli durumuna düşmesiyle yolculukları hiç beklenmedik biçimde sekteye uğrar.