Birinci Dünya Savaşı'nda alınan mağlubiyet ve ardından başlayan işgaller Anadolu'da ağır bir yıkıma neden olduğu gibi Osmanlı Devleti'nin de sonunu getirdi. Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran yönetici kadro Milli Mücadele dönemini başlatarak tüm bu zorluklar içerisinde ayakta kalma mücadelesi verdi. Yeni bir işgal yaşamamak ve var olan yıkımın izlerini silmek için uzun yıllar gayret gösteren devlet yönetimi İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla yeni bir yol ayrımına girdi. Ülkenin ekonomik ve askeri durumu dikkate alındığında savaşa dahil olmak olanaksızdı. Fakat savaşın bu kadar yakınında bulunurken hatta çatışmaların sınırlarına dayandığı bir dönemde savaşın uzağında kalmak da hiç kolay değildi. Hem Mihver hem de Müttefik devletlerin Türkiye'yi kendi yanlarında savaşa dahil etmek istemesi Türkiye'yi ateşten bir çembere sürüklemekteydi. Savaşa girmek istenmezken savaşan devletlerle iyi ilişkileri sürdürme gayreti ancak olağanüstü bir diplomasi ile yapılabilirdi. İkinci Dünya Savaşı sırasında işte bu diplomasi örneklerinden biri tarihe Adana Görüşmeleri olarak geçmiştir. 30-31 Ocak 1943 tarihleri arasında İngiltere Başbakanı Churchill ile Türkiye Cumhurbaşkanı İnönü'nün başkanlık ettiği görüşmelerin planlanma süreci içeriği ve sonuçları bu eserde İngiliz ve Türk arşiv kaynakları temelinde ele alınarak siz kıymetli okuyuculara sunulmaya çalışılmıştır.