Bazı âlimler zühd kelimesinin sözlük anlamlarında geçen "uzaklaşma rağbetsizlik" işinin birisi zahirî digeri batınî olmak üzere iki aşamada gerçekleşeceğini söylemişlerdir.
Zahirî uzaklaşma günahlardan uzak durma batınî uzaklaşma ise terki gereken şeylerin sevgisini kalpten atıp kalbi Allah'a tahsis etmektir.
Hasan Basri (rh)'a göre zühd dünyaya karşı zahid olmak dünyayı sevenlere buğzetmek ve dünyada bulunan şeylerden nefret etmektir.
Yine o zühd hakkında çok kapsamlı bir ifade kullanmıştır: "Zühd helali haram kılmak veya malı yok etmek değildir. Fakat Allah elindekine kendi elindeki maldan daha çok güvenmen ve belaya uğrayıp sevap beklemeyi belaya uğramayıp sevapsız kalmaya yeğlemendir." Bu zühd hakkında söylenen sözlerin en kapsamlı olanlarındandır.
Fudayl b. İyâd gerçek zühdün Allah'ın hükmüne râm olmaktan ibaret olduğunu fazla yemek çok uyku ve gevezeliğin kalbi öldüreceğini söyler.
Zühd Allah ile olmayı önleyen her türlü masiva ve kîl ü kâlden uzak durmak kalpte onlara yer vermemektir.