Arslanköy demokratik iradenin yansıdığı sandığa ilk kez sahip çıkılan ve bu yolda bedel ödeyenlerin yaşadığı köydür. 1946 yılında çok partili siyasi hayata geçilmesinden sonra 1947 yılında yapılan köy muhtarlığı seçimlerinde oy veren seçmenlerin ve özellikle kadınların seçim sandığına ve oylarına sahip çıktığıköydür. Muhtar seçimlerinde eski muhtardan memnun olmayan köy seçmenleri yeni bir muhtar için iradelerini sandığa yansıtmışlardır. Ancak zamanın egemen güçleri baskıyla bu sonucu geçersiz kılma teşebbüsünde bulunmuştur. Baskılara karşı köylüler ve özellikle kadınlar yargılanmayı hapse girmeyi göze alarak destansı bir direniş içinde oy sandığına sahip çıkmıştır. Aslanköylü kadınlar "Rey bizim namusumuz; Namusumuzu vermeyiz" diyerek oyları değiştirmek isteyenlere sandığı vermemiştir. Bu direnişleri karşılığında yargılanmışlar ve hapis yatmışlardır. Bu bağlamda Arslanköy Hadisesi Türkiye demokrasi tarihinde önemli bir dönüm noktasını teşkil etmektedir.