Allah kendi zatından ruh verdiği insan varlığına ilahî ve ruhî alemlere ulaşılabilmesi için "kalp" denilen muazzam bir organ vermiştir. Kalp denince et sinir damar anlaşılmasın; kalp tarifine ve görevine uygun olarak manevîdir. Elle tutulmaz ama duyulur; görülmez ama hissedilir; ele geçirilemez hapis edilemez hürdür; her insanın şahsına özeldir. Ancak kendisi isterse kabul eder veya red eder.
"Maneviyat kalp içinde cereyan eden bir okuldur. Buna kullardan kim müdahale edebilir" buyurmuştur Hz.Mehmed Ali Özkardeş.
O halde madem ki kalbimizden manevî ruhî alemlere yol vardır; bu fırsatı yakalamak ve değerlendirmek her insan için bir nimet olmalıdır.
Bu kitap kalplere Hakk aşkı aşılamak niyeti ile yazılmıştır.
Allah velayet gönüllerini "insanlar kendi asliyetlerini daha ileri bilsinler tanısınlar " diye göndermiştir. Şüphesiz ki insanın asliyyeti Allah'tır. Peygamberlerine vahiy ile velilerine ise ilham ve beyan ile ilahi bilgiler lütfetmiştir.
Allah Rabbimizdir. Biz kullarını arzu buyurdu da öyle yarattı. Hiç birimiz tesadüfen olmadık. Her birimiz için bir "kader-i mutlak" vardır. O halde bu kaderin kıymetini bilmek lazımdır. Bu yazıları okuduğumuza göre "o kaderi mutlak" bize bir fırsat sunmaktadır.
Her kuluna fırsatlar sunan Rabbimize şükür ve teşekkür ediyoruz. Bizleri evliya kullarından haberdar eyledi. Onların himmet ve duaları üzerimize olsun. Amin.