Tarih nezdinde haksızlığa uğrayan "gerçek bir halk kahramanı" nasıl anlatılırdı?...
Yasalarla hiçbir gün sağlanmasa bile; doğruluğun dürüstlüğün ve gerçekliğin bünyesinde hâkim olduğu gönüllerde bir insanın iade-i itibarı bugün bile halen mümkün müydü? Kanunlar şart değil!
Onun da bir insan olduğu hisleri duyguları olduğu ve onun da bir defa olsun sadece bu hasletlerle irdelenmesi gerektiği bugüne kadar hiç düşünülmüş müydü?
Gözlerinizi kırpmadan ve bir sonraki her cümlesini merak ederek okuyacağınız bu kitapta:
Küresel emperyalizmin ayak oyunlarıyla amaç ve hedeflere ulaşmak için uydurulmuş kirli propagandalarla yalanla dolanla ve sonsuz bir aymazlıkla tarih önünde harcanmış; uğruna canını verdiği ülkesi de dahil hemen bütün dünyada kötü tanıtılmış kendisine çok büyük haksızlıklar edilmiş ve yüzyıldır yanlış anlaşılmış bir büyük kahramana ilk defa ve duygularıyla "bir insan" olarak ama fırtınalar içinde bir hayatın penceresinden fakat bu sefer saygıyla bakacaksınız.
O; vatanına yapılan tüm ihanetlerin cezasını ihanet sahiplerine katil ve eşkıyalara ve bu uğurda yoluna çıkanlara çok haklı olarak "misliyle ödetmekle mükellefti."
Ödetti de...
İşte onun adeta muazzam bir film gibi olan acılarla dolu ama olağanüstü hayat hikayesi; işte yukarıdaki bu "üç kelimelik" bu kısa cümlede saklıydı.