Gelecekte dünyaya hangi tüketici hâkim olacak? Benzersizliğini deneyimleyen mi aynılaşan mı? Bu soru üretim sektörünün gelecek stratejilerini ve planlarını şekillendirmesi kadar toplumla ilgili tasarrufu olanların da öngörülerini etkileyecek önemli bir konuyu işaret etmektedir. Tüketicilerin benzersizlik teorisi; bireylerin hissettiği benzersizlik ihtiyacını eşsiz nadir kişiselleştirilmiş ürünler ve deneyimler kullanarak tüketim davranışları yoluyla giderdiğini önermektedir ve benzersizlik arzusu aslında uzun zamandır hayatımızda olsa da pazarlama çabaları ile özellikle son yıllarda tüketicilere daha fazla hissettirilmeye başlanmıştır. Öte yandan benzersiz olmayı istediğini söyleyip hem gruba modaya trendlere uymanın rahatlığını yaşayan hem de sosyal ağlar ve internet yoluyla maruz kaldığı etkileşim neticesinde birbirine benzeyen aynılaşan bir tüketici yığını göze çarpmaktadır. Tüketicilerin benzersizlik ihtiyacına çözüm olarak üretim sektörü "kişiselleştirme" hamlesini yapmış tamamen benzersiz olmaktan biraz farklılaşmaya kadar farklı derecelerde benzersizlik ihtiyacını karşılayan ürünleri arz etmek için teknoloji ve dijitalleşmeyi yoğun şekilde kullanmaya başlamıştır. Peki benzersiz olma savaşı veren tüketici üstün gelebilecek midir? Benzersizliğini yaşayabilecek midir? Kitap bu sorulara yanıt bulmak için tüketicilerin benzersizlik ihtiyacını gruba uyma davranışını ve üretim sektörünün üstlendiği rolü endüstri devrimleri öncesinden ele alarak masaya yatırmaktadır. Mevcut bilimsel çalışmalara yer verilirken sorulan sorulara yönelik araştırmalar da yapılmış bulgular tartışılmıştır.