Sembolizm ile doğrudan bilgi arasında mühim bir fark vardır. Doğrudan deneyim yanılmazdır. Deneyimlediğiniz şeyi deneyimlersiniz. Ancak sembolizm sembolizmin bizi varsaymaya yönlendirdiği dünyada bir örneği olmayan yalnızca kavramlardan ibaret olan şeylere ilişkin eylemlere hislere duygulara ve inançlara neden olabileceği anlamında bir hayli yanıltıcıdır.
Bu çalışmanın esas iddiası insan sembolizminin köklerinin dışsal dünyanın dolaysız algılamanın iki ayrı türü arasındaki sembolik etkileşimi olduğudur. Bu sayede dış dünyayla ilgili bilgimizin birbirleriyle yakından bağlantılı fakat farklı olan iki kaynağı vardır. Bu türler birbirlerini tekrar etmezler ve gerçek bir bilgi çeşitliliği söz konusudur. Birinin belirsiz olduğu yerde diğeri kesin ve birinin önemli olduğu yerde diğeri sıradandır.