2020 yılı "Dön" çağrısının gerçekleştirdiği yıldır. Hidayet nurunun şiddetli parladığı yıldır.
Tefekkür yılıdır. Kıyamet provası yaşadığımız yıldır. Bedel ödeme yılıdır. İçe dönme yılıdır. Ayrılık acısını yaşadığımız yıldır. 2020 yılı kalb devreye girdiği yıldır. Allah Teâlâ dünyâyı bir hikmet hastanesine çevirdi. İnsanlara kurbiyetini öğretiyor. Ölümle yüz yüze geldik. Allah'la (cc) baş başa kaldık. Böylece insanoğlu Zü'l-Celâl ve'l-İkrâm olan Allah'a muhtaciyetini ve bağımlılığını tekrar hissetmeye başladı.
2021 yılında yeniden yaşamanın sanatını öğrenmek zorundayız. Unuttuklarını hatırlamalı kaybettiklerini tekrar kazanmalı. Rahmet ve lütuflara karşı hassasiyetini saflığını yeniden kazanmalıyız.
15 Temmuz'da ruh devreye girmişti. 2020 yılında kalb devreye girdi. 15 Temmuz'un çağrısı "Meydanlara çık!" iken 2020'nin emri "Evde kal!" oldu. 15 Temmuz'da maskeler düşmüşken 2020'de "Maske tak!" emri verildi. 15 Temmuz bizleri aşka çağırmışken 2020 bizleri tefekküre davet etti. 15 Temmuz'da aşk ümidi aşk yıldızları doğmuşken 2020'de birbirimize yakın olabilme özlemi doğdu. Yakup Aleyhisselâm'ın özlemine bir nebze de olsa katılmış olduk. 15 Temmuz'da dünya tarihinde yeni bir sayfa açılırken 2020'de dünyada yeni bir küresel düzen kurulma niyeti açıkça görülür oldu.
2021 yılı Korona'dan Kur'ân'a geçiş yaşadığımız yıl olmuştur inşallah. Zira zulümden nura batıldan hakka şirkten tevhide fâni âlemden bâkfâleme iflastan ihlâsa korkudan güvene geçiş gayretinde bulunmayanlar gayrıdan Hakk'a doğru gidemezler. Dünyaya yayılan virüsü yenmek ancak bütün ülkelerin birlikte çalışmasıyla mümkün olacaktır. Bu birleşme ancak Resûlullah Efendimiz'in (aleyh-is-salât-ü-vesselâm) Ümmet-i Muhammed'e olan aşkından beslenir. Allah Resulü Efendimiz aleyh-is-salât-ü-vesselâm: "Birlikte rahmet ayrılıkta ise azap vardır."ikazında bulunmuştur.