"Hangi mevsim anlatır sana özlemimi
Hangi ay hangi gün hangi saat?
Neresinde kayboldum zamanın sen söyle!
Geçmiş yok bugün yok gelecek yok.
Bir el atsan hani diyorum bir el!
Gün yok güneş yok sen yok..."
En büyük acının gölgesinde çocukluğunu ve gençliğini sessiz ve sakin bir şekilde yaşamayı düşleyen Cemre'nin teyzesinin evine yerleşmek zorunda kalmasıyla birlikte tüm hayatı değişmişti. Umulmadık şekilde kalbinde beliren ve sonrasında gitmek bilmeyen bir davetsiz misafir olan aşk tüm hücrelerini afallatmıştı. Hasretleri özlemleri sevinçleri acıları vardı ama bunların aşkla daha da çekilmez hâle geleceğini tahmin edememişti.
Hayali dışındaki evlilik kararıyla birlikte her şey daha da değişime uğramış sığınağı hem acı hem mutlulukla dolmuştu. Gizlenmek ya da kaçmak çözüm değildi biliyordu ve yüzleşmeliydi...