Öykülerinde çetin duyguları tasarruflu üslubuyla satırlarına taşıyan Türker Ayyıldız Sin romanında kaybedişlerle örülmüş hayatları kesiştirerek yıllara ve bozkıra yayılan bir hayatı anlamlandırma çabasına ses veriyor.
İhanet bilmecesinin ağırlığıyla tahrip olmuş bir zihin en değerli varlığını tam da kendi olduğu için yitiren başka bir yürek yangınıyla aynı güzergâhta buluştuğunda mesafeler kısalırken varılacak son durağın yükü ağırlaşıyor.
Başarısızlıklar yanlış kararlar ve yıkımla müteşekkil hayatları insanın giz sandığı gerçek yüzünü kendinden geçmişinden kök saldığı topraklardan sınıfından ve safından kaçanları kovalayarak açığa vuruyor.