Umman Körfezi'nden Fars Körfezi'ne Hazar Denizi'nden Maveraünnehir'e ve Bereketli Hilal'e kadim medeniyetlerin ortasında konumlanır İran coğrafyası.
Antik çağlardan itibaren sahip olduğu beşeri fiziki ve stratejik imkânlarla büyük çekişmelere sahne olur; birçok kavim ve hükümdarın dikkatini celbeder. İslam öncesi dönemde Part ve Sasani gibi muhtelif medeniyetlere ev sahipliği yapar. İslam'ın kabulüyle beraber yeni oluşan İslam medeniyetinin bir parçası olan İran sanatsal ve siyasal cephelerde belirleyici olur ve bu yeni medeniyetin fetih çağından imparatorluk çağına geçişinde kilit rol oynar. Türk kültür tarihinde de son derece önemli bir rol oynar İran: Büyük Selçuklular Safeviler Kacarlar Afşarlar Kızılbaşlar Türkmen ve Azerbaycan Türkleri gibi İran'ın yapı taşlarından olan halklar ve hanedanlar Türk tarihinin de parçasıdır.
İran ve İslam tarihi alanında önemli bir uzman olan Monika Gronke bu kitabında İslam'ın kabulünden itibaren İran'da yaşanan toplumsal siyasal kültürel ve tarihsel gelişmeleri ele alarak İslam dünyasında müstesna bir yer edinmiş bu coğrafyaya ışık tutuyor.