Roma İmparatorluğunun sınır garnizonu olmasından Habsburg hanedanının yükselişine Napolyon'un düşüşünden Viyana Kongresi ile Avrupa'nın yeniden düzenlenmesine kadar dünya tarihinin çok önemli anlarına ev sahipliği yapan Viyana'nın tarihi genişlemeler ve hayatta kalma mücadeleleriyle doludur. On dokuzuncu yüzyılın sonlarında Avusturya-Macaristan monarşisinin başkenti olan kent Nazi işgalinin ardından yeniden yükselişe geçmiş ve bugün sahip olduğu iki milyona yakın nüfusuyla Avrupa'nın en önde gelen kentlerinden biri haline gelmiştir.
Kısaca Viyana sürekli yeni akımlara maruz kalan kentin bir yandan dışarıdan gelen kültürel etkileri nasıl özümsediğinin bir yandan da bunlara direnerek kendine özgü kültürünü nasıl yarattığının eşsiz bir hikâyesini sunuyor.