Yüklenici tarafından bir eserin yani yapının meydana getirilmesi ve teslimi işsahibinin ise bunun karşılığında bir bedeli ödeme konusunda anlaşmaları sonucu inşaat sözleşmeleri ortaya çıkmaktadır. İnşaat sözleşmesi yüklenicinin bir yapıyı taraflarca kararlaştırılan zamanda ve sözleşme niteliklerine uygun olarak meydana getirilmesi ve işsahibine teslim edilmesine ilişkin taahhüdünü teşkil etmektedir. Yüklenicinin bu taahhüde aykırılığı yüklenicinin borcunu "hiç veya gereği gibi" ifa etmemesi sonucunu doğurmaktadır. Borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi temerrüt veya sözleşmenin müspet ihlali gibi bir sebebe dayanabileceği gibi imkânsızlık hali sebebiyle de borcun ifa edilmemesi söz konusu olabilmektedir. Günümüzün inşaat işlerindeki artışlarla birlikte yüklenicilerin borçlandığı ediminin ifasının imkânsız oluşu temerrüdü ve kötü ifa halleri gibi ifa engelleri ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. İfa engellerinin bir türü olan ifa imkânsızlığının bir inşaat sözleşmesi kapsamında ortaya çıkması halinde Türk Borçlar Kanunu genel hükümlerinin yanında ve uygun düştüğü ölçüde Türk Borçlar Kanunu'nun eser sözleşmelerine ilişkin özel hükümlerin uygulanması da söz konusu olabilmektedir. Bu çalışmada inşaat hukuku ve sözleşmeleri kapsamındaki imkânsızlık halleri ve sonuçları incelenmiştir.