Lima Beldesinde Gusman'ın Sarayında
Meydana Gelen Hadise
KİŞİLER
Gusman (Peru Valisi)
Alvarez (Gusman'ın Pederi)
Zamore (Potoze'un bir bölgesinin hükümdarı)
Alzire (Montèze'in kızı)
Céphane (Alzire'in arkadaşı)
Sedar (Diğer arkadaşı)
Metran (Bir asker)
Konuşacak bir Amerikalı İspanyalılar
Diğer Amerikalılar ve Subaylar
Sadeleştiren ve Yayına Hazırlayan
Remzi Demir
Osmanlı Felsefe Çalışmaları dizisindeki tüm yayınlar çevriyazı ve sadeleştirme kalıbında hazırlanmıştır.Ayrıca giriş bölümlerinde konusunda uzmanlar tarafından kaleme alınmış kapsamlı makaleler yer almaktadır.
...Taş baskı ile çoğaltılan ve bolca yazım hatasına rastlanan Alzire çevirisinin veya daha doğrusu uyarlamasının mütercimini ve basım tarihini belirlemek ne yazık ki mümkün olmamıştır. İlerideki yıllarda yapılacak araştırmalar esnasında bu bilgilere de ulaşılabileceğini umuyoruz. Buna karşın Niyazi Akı'nın On Dokuzuncu Yüzyıl Türk Tiyatrosu Tarihi (Ankara 1963 s. 122) adlı çalışmasında Ahmed Fahri Mustafa'nın Hükm-i Beşer yahud İki Sevdâzedeler (İstanbul 1302) adlı tiyatro oyunu hakkında "Hükm-i Beşer Voltaire'in dilimize Tercüme-i Hikâye-i Elzir ismiyle çevrilen Alzire adlı beş perdelik trajedisinden alınmıştır. Alzire'de Amerikalı yerliler mabutlarını yavaş yavaş inkâr ederek Hıristiyanlığı kabul ederler. Abdülaziz devrinin son yıllarında çevrildiğini tahmin ettiğimiz bu eserde Hıristiyanlık propagandası vardır." şeklindeki ifadesi doğruysa burada takdim edilen uyarlamanın 1886'dan önce yapılmış olduğuna hükmedebiliriz. Diğer taraftan Metin And da Türk Tiyatrosunun Evreleri'nde (Ankara 1983 s. 172) 28 Nisan 1862'de Alzire'in İstanbul'da bir tiyatro topluluğu tarafından oynandığı bilgisini verdiğine göre söz konusu trajedinin oldukça erken bir tarihte tanındığını varsayabiliriz. Önümüzdeki süreçte edebiyat tarihçilerimizin Tercüme-i Hikâye-i Alzir ile Ahmed Fahri Mustafa'nın Hükm-i Beşer yahud İki Sevdâzedeler'ini mukayese ederek aralarındaki irtibatı belirlemesi yararlı olacaktır...*
*Prof. Dr. Nurmelek Demir tarından bu eser için yazılan "Alzire Türkçede" başlıklı sunuş yazısından alınmıştır.