O zamana dek herkese örnek teşkil eden bir hayat sürdüren Romuald rahipliğe atanma töreninde karşılaştığı Clarimonde'a ilk görüşte âşık olur. Onu Tanrı'ya bağlılığından vazgeçirmeye çalışan güzel kadın çok geçmeden ölür fakat geceleri onu ziyaret etmeye devam eder. Bunun üzerine genç rahibin ikili hayatı başlar: Geceleri zengin bir Venedikli ve ona son derece lüks bir hayat sağlayan Clarimonde'un tutkulu sevgilisi gündüzleri ise mütevazı bir köy rahibidir. Hayatını Tanrı'ya adamaya karar vermişken fark etmeden Şeytan'la anlaşma yapan Romuald hayatını kökünden etkileyen bir seçim yapmak zorunda kalacaktır. 

"Olağanüstü güzellikte ve kraliyet ihtişamıyla giyinmiş genç bir kadındı gördüğüm. Bir anda gözlerimin perdesi açılmıştı sanki. Kendimi yeniden görme yetisine kavuşan kör bir adam gibi hissettim. Az önce ışıl ışıl parlayan piskoposun ışıltısı aniden söndü altın şamdanların üzerindeki mumlar şafak yıldızları gibi soluverdi ve tüm kiliseye uçsuz bucaksız bir karanlık hâkim oldu. Büyüleyici varlık bu karanlığın arka planında meleksi bir tür rölyef gibi yavaş yavaş beliriyordu. Kendi kendini aydınlatıyormuş gibiydi ve ışığı bir kaynaktan almaktan ziyade etrafına ışık saçıyor gibi görünüyordu."