Muhsin mahalle baskısıyla bir buçuk yıldır kendisiyle konuşması yasak olan arkadaşının duygularını bilseydi onun yüreğinde yanan ateşi ve o ateşin etrafında dönen pervaneyi hissetmemesi mümkün değildi. İnsanın bilmedikleri yerden göğe ulaşır bildikleri ise sadece karanlıkta titreyen mumun aydınlığı kadar yer tutardı.
Cemal Han'ın "...Aşk üzülmez..." sözünü hatırladı yutkundu. Bir gönlü üzdüğünün farkındaydı. Daha önce varlığından haberdar olmadığı garip bir hisse kapıldı ama etrafını saran gençler Elif'e odaklanan düşüncesini çok geçmeden dağıtmıştı.
Her ikisi de hücrede kendi özelini yaşıyor okuyor çiziyordu ama zaman zaman da "Niye bu hâle geldik?" sorusunu tartışıyorlardı. Tartışma sertleştiğinde solcu arkadaş kendisine küser günlerce konuşmazdı.