dervişin göğe açılan eli mahpusun avluya sızan kederi
maviş bebenin masmavi yeri gök mavi bilyeleri
mavi tanrıçadır kıvırcık saçları rüzgârla savrulmuş
koyu bir günahtır esmer tene dövülmüş
yahut kaprisli tuna uzun geceden yorulmuş
bazan bir denizdir bazan okyanus
bazansa küçücük kristal bir fanus
sözcüktür beyaz bir sayfada kimi zaman
fırtınanın dövdüğü bir gemidir sığınacak bir liman
bir ulaktır ekim'e heybesinde özlemler olan
durgun sudur mavi coşkun bir çağlayan
sonsuz gökyüzüdür üstümüzde kayan
sızılı bir yürektir ayrılığı taşıyan
belki bir saattir mavi belki de kısacık bir an