20. yüzyılın son çeyreği ile 21. yüzyılın ilk çeyreğinde yaşanan teknolojiye bağlı kırılmalar ve değişimler yeni bireysel tipolojiler ürettiği gibi yeni toplumsallıkların da tartışılabilmesine olanak sağlamış olağanüstü bir hızla yaşanan ve çoğu zaman takip edilemeyen yenilikler bazı evrelerin de sorgulanmasını gerekli kılmıştır.
Dijitalizm ile birlikte hayatımıza dâhil olan artırılmış gerçeklikler sanal gerçeklikler Metaverse ve yapay zekâ gibi kavramlarla birlikte sanallığın ve sanallaşmaların tahakkümü altında yeni bir hayatı ve toplumu da mümkün kılmıştır. Alternatif bir sanal âlem olarak ifade edilen Metaverse evreni teknolojik gelişmeler eşliğinde bireysel ve toplumsal gerçeklik algılarını yıkmış ve önümüzdeki dönemlerde yepyeni yaşamların kapısını aralamayı hedeflemiştir.
Kendi âleminin bireyleri olan Metahuman'larla birlikte insani anlamda yeni kimlikleri ve anlamları da dönüştürmeyi öncelikli projeleri arasına dâhil etmiştir. Genel anlamda içinde bulunulan yüzyıl açısından geleceğe dair çok fazla öngörüde bulunamayan birçok noktada tahmin yürütmede aciz kalınan bir zaman dilimi yaşanılmaktadır.
Yakın zamanda küresel anlamda tecrübe edinilen ve hala etkileri hissedilen korona virüslü günlerde günlük yaşam kalıplarının ve alışkanlıkların da rutinin dışına çıktığı ve değiştiği derinden hissetmiş bulunulmaktadır. Küresel anlamda yüz yüze ilişkilerden sinema salonlarından müzelerden eğitim vb. mekânlardan belli bir süre uzaklaşarak mekânın çeşitli perspektiflerden rasyonelliğine de şahit olunmaktadır.
İfade ettiğimiz gündelik yaşam kalıpları yerine birçoğumuzun daha önce hiç duymadığı dijital insan Metaverse dijital ikiz sanal gerçeklik vb. kavramsallaştırmalar hayatımıza sessizce müdahil olmayı başararak çeşitli girişimlerde bulunmaktadır.