"Yıldızların doğası üstüne düşünmenin anlamsız hatta yasak olduğu bir konuyken evreni ve onun içinde kendi yerimizi anlamanın temeli haline geldi. Yıldızların içinde neler yaşandığı konusu dogmanın ve mistisizmin tekelinden çıkıp niceliksel bilim araştırmalarının meşru bir konusu oldu."
Yıldızlar olmasaydı bedenimizi oluşturan karbon azot oksijen gibi elementler var olmazdı. Bugün vücudumuzda olan atomların her birinin vaktiyle bir yıldızın hatta birkaç yıldızın parçası olduğunu biliyoruz.
Oxford Üniversitesi'nin cep kitapları serisinden yayımlanan bu kitapta ölen yıldızlardan doğan beyaz cüceleri nötron yıldızlarını kara delikleri tanıyoruz. Yıldızların ölürken dış katmanlarından uzaya püskürtülen gazların füzyonuyla oluşan yeni elementleri izliyor nihayetinde bu malzemeyle şekillenen yepyeni yıldızların ve bunların etrafında oluşan gezegenlerin izini sürüyoruz.
Yazar Andrew King yıldız biliminde derin bir keşfe çıkarak bizlere kütleçekiminin termal basıncın manyetik alanların ışımanın yıldızlar üzerindeki etkilerini açıklarken bunu okulda gördüğü fen bilgisi derslerinden basınç kütle yoğunluk gibi kavramları hatırlayanların anlayabileceği şekilde yapmayı başarıyor.