"-Akarsöz ne demekmiş ben pek anlayamadım? Bugüne dek ben böyle bir sözcük tanımadım.
-Otur şuraya dostum şöyle yanıma otur; kuru çayı sevmezsen şu yaş pastayla götür. Sen onu götürürken ben bir ayran alayım. Bu arada "akarsöz" ne demek anlatayım:
İnsan beyni bir motordur; hiç durmadan çalışır. İnsanoğlu zaman zaman beyni ile yarışır. Beynin hızı kimi zaman kanatlanır sonsuza; sözün yazının akışı yetişemez bu hıza.
İşte bunun içindir; söz de suya bakmalı. "Akarsu"yu örnek alıp bir su gibi akmalı."
İlk denemesine bu anlatımla başlayan yazar ön sözünde bu anlatımının "halk şiiri havasında bir anlatım" olduğunu ancak duygu ve düşüncelerini seslendirirken halk şiirinin biçimsel kalıplarına sıkışmak istemediğini söylemektedir.
Yazar böylece yazınımızda pek kullanılmayan şiirsel anlatımlı düzyazı biçiminde yazmayı yeğlemiştir. Geçmişte zaman zaman bu anlatım yolunu seçen kimileri olmuş ise de bunlar daha çok sözle söz sanatlarıyla oynamak amacıyla bu yolu seçmişlerdi. Oysa yazarımızın bu anlatımında sözlerini süsleme kaygısı öne çıkmamakta yazar duygu ve düşüncelerini oldukça yalın anlaşılır bir dille yazmaya özen göstermektedir.
Bu kitaptaki akarsözlerde otuz kırk yıl öncesinin toplumsal ve siyasal yorumlarına güncel olaylara ve bireysel duygulara yer verilmiştir.
Bu arka kapak yazısından önce kitabı okudunuzsa umarım beğenmişsinizdir; ya da öce bu yazıyı okudunuzsa umarım beğenirsiniz.
Necmettin KOÇ