İslâm siyasi tarihinde bilgiyi temsil eden Ulemâ ile iktidârı temsil eden Ümerâ'nın ilişkileri önem arz eder.
Peygamberlerin manevi mirasçıları olan Ulemâ; fıkhi ilimleri tahsil eden İslâm'ın tebliğinde ön planda olan bilgi üreten talebe yetiştiren ve halkın dinî sorunlarına cevap veren âlimler fakihler mütefekkirler ve kanaat önderleri olarak karşımıza çıkar.
Ulemâ Hristiyanlıktaki ruhban sınıfını ifade etmemekle beraber ilmî derinlikleri olan ihtisas sahibi insanlardır. Hz. Peygamber ve dört halife döneminde Ulemâ ve Ümerâ ayrışması yoktur. Emeviler döneminden itibaren tarihsel süreçte bilginler ayrı yöneticiler ayrı yapılar olarak temayüz eder.