Yazmak esasında eylemsel bir süreçtir. Hayat denen şey yekten oluşmaz deneyimlerin toplamıdır. İnsan var oluşunu o deneyimlere borçludur.
Önemli olan yasamın kendisi değildir asıl kutsal olan haysiyetli bir yaşamdır değerler dizisi ve bırakmış olduğu eserlerdir. Çünkü insan ancak ürettikçe kendini var edebilir iste o zaman iz bırakabilir. Bu süreç var olmak ve olmamak arasında keskin bir çizgiden geçmek gibidir. İste bunun adı şiirdir; özlem hasret ve sevgi iç içe sarmaş dolaş olur ve yoğrularak aşka dönüşür.
Aşk çok katmanlıdır ve beraberinde eksikliği de getirir. Âşık olan insan kavuşamadığında veya sevdiğinden ayrı kaldığında kendisinde büyük bir eksiklik hisseder. Bu eksiklik bazen özlem bazense hiç kavuşamamanın verdiği acıdır.
Çiğdem Özçelik'in kaleme almış olduğu "YOKSUNLUK" kitabı bir sokak lambası ışığının huzmesinden insanın yüreğine akan sözlerin toplamıdır. Hayata ve zaman zaman geçmişe dair özlemlerine şiirler yazıp aşkın ve sevginin zamansızlığında şiirin sığınılacak iyi bir liman olduğuna inanan yazar soluk camlardan dışarıya şiirler damıtmış. "YOKSUNLUK" yazarın ilk kitabıdır.