Devletin her türlü tahakküm kurma atılımı yurttaşların özbilinçlilik elde etmelerini sağlayacak öznelerarasılığın dinamiklerini zayıflatmaya yöneliktir. Bu koşullar altında yurttaşların tasarımlar gerçekleştirmeye yönelik atılımları ve istençleri süreklilikle törpülenmeye çalışılır. Bu nedenledir ki politika felsefesinin birinci önceliği patrimonyal devletin güvenliği önceleyerek elde etmeye çalıştığı 'rıza'nın meşruluğunu sorgulayarak yurttaşların istenç ve tasarımlarının tarihteki birikimliliğe ve yönelimliliğe katkı sağlamasına olanak tanıyacak özgürlükçü kavrayışlar geliştirmek olmalıdır.
Bu kitap böylesi özgürlükçü kavrayışların geliştirilebilmesi için öncelikle çağdaş gelişmelerin dikkate alınarak özgürlüğe dair felsefi incelemelerin yeniden değerlendirilmesi gerektiği inancıyla kaleme alınmıştır.